Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şenay Özdolap’ın yerine Doç. Dr. Özcan Pişkin Başhekimliğe atandı.
Zonguldak gelişmeyi Z HABER’den duydu.
BEÜ’nün içine düştüğü dar boğazın açılması üzerine kafa yorduğumuz, çağrılarda bulunduğumuz, siyasi sorumluları eleştirdiğimiz bir dönemde oldu bu gelişme.
Öncelikle görev süresi dolan ve yeni sözleşme döneminde görev almak istemeyen Prof. Dr. Şenay Özdolap’a teşekkür etmeliyiz.
Eksiktir, fazladır.
Ama bir taraftan hastanenin mali yükü, diğer yandan pandemi şartları derken en zor günlerde görev yaptı.
İletişim sorunları ve sürekli kendisini baskı altında hissetmesi tartışılmasına neden oldu.
*
Diğer yandan defalarca yapılan ikna turunun sonrasında başhekim olarak atanan Doç. Dr. Özcan Pişkin’e de hayırlı olsun.
Bazen; “Allah kurtarsın” diyoruz.
Özcan Hoca daha sosyal olmanın avantajı ile kırılganlıkları azaltacaktır.
Bazı alanlarda daha aktif çıkışlar görebiliriz.
Ama asıl sorun başka!
*
Ak Parti Milletvekili Hamdi Uçar’ın;
“Görev yapan hocalarımız 3-5 sene görevini yapar başka yere gider. Bizim sahip çıkmamız gerekiyor. Bunun gibi bu camiayı kirletenler ifşa edilmeli. Buradan hastalar neden başka şehirlere gitsin?  
Buranın daha dinamik olması lazım. 
Bıçak parası alan hekimler, muayenehanesine gelmeden hastaya bakmayan hekimler ilkel hekimlerdi. 80’lerde kaldı o hekimler”
*
Eyvah!
Eyvah!
Sapla samanı birbirine karıştırdığı izlenimi veren Sayın Uçar’a sormak lazım.
Siz de bu hastanede Prof. olsanız. 
Ve döner sermaye gelirleriniz kamu hastanelerinin iki kat, özel hastanelerin üç kat altında olsa ne kadar dayanırsınız?
*
Devam ediyor;
“Artık yeni bir yönetim olması lazım orada. 
Zannediyorum rektör hocamızın da bu şekilde bir kanaati oluştu ki bu süreçte yeni bir hocamız başhekimliğe geldi. 
İnşallah yeni arkadaşımız üniversite için daha dinamik kararlar alır. 
Hastanede bir takım şeyleri değiştirir diye düşünüyorum” 
*
Eyvah!
Eyvah!
*
Sayın Uçar’ın sözlerine göre BEÜ Tıp Fakültesi’ndeki sorun yönetimsel.
Yani Şenay hoca gitti sorun bitti.
Uçar’ın BEÜ Tıp Fakültesi’nde yaşanan sorunların çözümünü başhekim değişikliğine bağlamaması, yükü Rektör Prof. Mustafa Çufalı ile yeni Başhekim Doç. Dr. Özcan Pişkin’e bırakması çok düşündürücü.
*
Sayın Uçar ve diğer milletvekillerimize, Sayın Vali Mustafa Tutulmaz, belediye başkanları, TSO, Kent Konseyleri’ne daha önce çağrı yaptık.
Üniversiteye, Tıp Fakültesi Hastane’ne sahip çıkın dedik.
*
Sayın Uçar ve Ak Parti Milletvekillerine düşen görev 700 taşeron çalışanın kadroya geçmesinden doğan 4.5 milyon mali yükü azaltacak hamleler yapmak.
Siz durumun ciddiyetini Cumhurbaşkanı Erdoğan geldiğinde bile anlatmadınız.
Malzeme yok.
Firmalar malzeme vermiyor.
İyi hekimler gittikçe gelen hasta sayısı da düşecek.
Gelirler düştükçe başka sorunlar yaşanacak!
Hepsi bir tarafa.
Daha bir onkolog getiremediniz!
*
Neyse!
Devam edeceğiz!


Ömer Selim Alan – Ozan Surat!
Çatalağzı Belediye Başkanlığı için geçmişte aday olmuş öğretmen ve merhum belediye başkanlarından Okan Surat’ın oğlu Ozan Surat geçtiğimiz günlerde Zonguldak Belediye Başkanlığı’na aday olacağını paylaşmış.
Son paylaşımında da Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’a göndermelerde bulunmuş.
Diyor ki; "Top oynamayı bilmeyen belediye b. (!) Az top oynamadık senle. Sahada da salyaların akıyordu. Dostluk içinde yapılan maçlarda bile çirkefleşiyordun. Şampiyon TED’in kalecisi olarak yazıyorum... Futbolunda yok siyasetinde..!” 
Bu insanların ruh hallerini gördükçe şehir adına üzülüyoruz.
“Kişi kendisini tarif eder” sözünü hatırlatmış Ozan Surat.
Selim Alan’ı sevmeyebilirsiniz.
Başka insanları da sevmeyebilirsiniz.
Başarılı veya başarısız bulduğunuz tarafları da olabilir.
Sen rahmetli babanın siyasi mirasına sahip çıkamamışsın ama adam gitmiş Zonguldak’ın belediye başkanı olmuş.
Ozan Surat’ın hem de öğretmen kimliğine yakışmayan bir üslup ile Alan’ı tarif ederken düştüğü durum şehir adına düşündürücü.
Atatürkçülük masa başında ve sosyal medyada olmuyor be hocam!


Ömer Ünal – Güpgüpoğlu meselesi!
Geçtiğimiz günlerde ‘Filyos’ta neler oluyor’ başlığı altında Belediye Başkanı Ömer Ünal ve Güpgüpoğlu’nun otel üzerinden yaşadıkları polemiği yorumlamıştım.
Belediyenin suistimal iddiaları.
Otelin projeye aykırı işleri ve sonrasında tutulan tutanaklar.
Güpgüpoğlu’nun rüşvet iddiaları.
Basına yansıyan iddialar.
Yansımayan iddialar.
Algı operasyonları.
Arkadan yürütülen gizli pazarlıklar.
Adama göre hareket etme.
Filyos çorba olmuş durumda.
Ve son olarak
Filyos Beldesi’nde yapımı süren 4 yıldızlı otel inşaatının sahibine ve müteahhidine ruhsat ve eklerine aykırı imalatlar yapıldığı gerekçesiyle toplamda 6 milyon 825 bin 121 lira 192 kuruş ceza kesilmiş.
184 oda, 404 yatak kapasiteli 4 yıldızlı otelin inşaatında daha önce tutulan tutanaklar zaten Güpgüpoğlu’nun suistimalini açıkça ortaya koyuyordu.
Şimdi kesilen bu ceza ne anlama geliyor?
Güpgüpoğlu’na bu duruma gelinceye kadar kim müsaade etti?
Tutanaklar daha önce neden tutulmadı?
Bu cezalar daha önce neden kesilmedi?
Güpgüpoğlu hakkında bazı iddialar gündeme geldiğinde kimler sonuna kadar korudu, görmezden geldi?
Bu sorular akla gelir ve yanıt bekler.
Kimse kendisine toz kondurmuyor olabilir.
Ama ortada bir yanlış varsa bunlar tek başına yapılmış olamaz.
Baştan beri izlenen yanlışların, korumacılığın sonucu gibi duran bu olay mahkemede falan bitmez!

Mekanın cennet olsun Hüdai Başkan
Kozlu’nun eski Belediye Başkanlarından Hüdai Dökmeci son dönem İYİ Parti’den aday olmuş, seçilememiş olsa da kamuoyundan gördüğü destek dikkat çekmişti.
Yakalandığı kanser sonrası aramızdan ayrıldı.
Mekanı cennet olsun.
Dünya bir gün.
O da bu gün.
Her ölümde kendi vefasızlığına gömülen bir şehir görüyoruz.