Daha önceki büyük ve küresel krizi çok kolay atlatan Türkiye olarak şimdilerde öngörülemez bir şekilde zarardayız!

Paraşütsüz inişteyiz!

Özetle;

2008 ekonomik krizi veya büyük durgunluk, 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ve birçok ülkeyi olumsuz yönde etkileyen ekonomik gelişmeler.

1929 dünya ekonomik bunalımıyla kıyaslanan bu kriz özellikle Eylül 2008 ayında gözle görülür hale gelmişti. ABD'deki taşınmaz mal piyasasının birden değer kaybetmesi ile başlayan ve dalga dalga yayılan kriz döneminde yine iktidarda Ak Parti vardı.

Uzman görüşlerine göre iç piyasadaki direnç sayesinde Türkiye krizi en az zararla atlatmayı başaran ülkeler arasında yer aldı.

Bugün yaşanan durumu bu şekilde anlatmak belki daha kolay.

Küresel kriz.

Rusya – Ukrayna savaşı.

Pandeminin etkileri.

Ama bunlara bağışıklık sistemi zayıflamış- zayıflatılmış, ülkeye giren her türlü salgına karşı direnci düştüğü için belirsizlikler içinde kendisini daha iyi hissetmek isteyen Türkiye.

Ağır tedavi masrafları ile boğuşan, ilaç alamayan veya almakta zorlanan, sadece keyfinden değil, zorunlu ihtiyaçlarından, yediği ekmekten, çocuğunun harçlığından kısmak zorunda kalan, kan dolaşımı zayıflamış, oksijen seviyesi düşmüş milyonlar.

Kaçınılmaz ama bağışıklık sistemimiz zayıf düştüğünden etkisi çok daha fazla hissedilen bir kriz!

Öyle ki; dili, dini, ırkı, siyasi partisi, zengini fakiri diye kimseyi ayırmaksızın herkesi iki seksen uzatan bir kriz!

Ve tüm politik algı çabalarının; halkın, esnafın, işçinin, girişimcinin, emeklinin, öğrencinin, memurun, işçinin, işsizin yaşadıklarını hafifletmeye yetmediği ama birbirimizi de bu kadar kırıp dökme lüksümüzün olmadığı bir dönem!

Geçmiş olsun!

Bazen yaptıklarını bir cümle ile silersin!

Kendine en büyük kötülüğü kendin yaparsın.

Bizimkilerin de yaptığı biraz bu.

Kendisi gibi düşünmeyenleri aşağılamak isterken kendi faciasını yaşatan atanmış ve seçilmişlerin şehridir Zonguldak!

O nedenle freni tutmayan As900 kamyon gibi şarampole uçan bürokrat ve seçilmişlerin memleketidir Zonguldak!

Ayağında palet, kollarında kolluk ile en hızlı yüzmesi ve hiç batmaması gerekenlerin Kapuz Plajı’nın bir metrelik suyunda boğulduğu yerdir Zonguldak!

Yazık bunca emeğe!

Dost kazanmak!

Bazen yüreği güzel dostlarla sohbet edebilmenin ne büyük servet olduğunu görüyoruz.

Üç günlük dünyanın her köşesinde böylesi dostlar mutlaka var.

Çıkarsız.

Karşılık beklemeden.

Samimi.

Ve yürekten ayrılan zamanların değeri bir başka güzel.

Güzel dostlarımıza yürekten selamlar.