Zonguldak olarak kafamızı kuma gömüp, kendimizi ve şehri gelecek yıllara hazırlayamadık.
Bazen çok politik tartışmalara sahne olsa da şehirde ilk defa acayip güzel şeyler oluyor.
Ve ne yazık ki bizler hala “dur bakalım ne olacak?” düşüncesindeyiz.
İnatla kafayı kuma gömmeye devam yani.
Nasıl bir inadımız varsa artık!
*
Filyos’ta da öyle oldu ama doğalgazın bulunması ve endüstri sahasının kurulması ile birlikte başlayan dönüşüme göre her alanda yeni yol haritası çizilip daha hızlı adımlar atılması gerekiyor.
Endüstri sahasında gerekli iş gücünün sağlanması, yaşam alanlarının planlanması, tarım alanları ve kırsal kalkınma alanlarının belirlenmesinden yol ve ulaşım planlarına kadar hızlı, radikal ve doğru kararlar almak-uygulamak zorundayız!
*
Şehrin ortak aklı tırt!
Ego bin beş yüz.
İnatlaşma ve partizanlık kör etmiş bizleri!
*
Mesela Filyos projesi ile birlikte gereksinimi belki de bin kat artacak bir havaalanımız var.
Pisti eccük uzatmak, eccük genişletmek için yapılan çalışmalar önemli ama yeterli değil.
Daha büyük düşünemiyoruz.
Filyos ile birlikte bölge patlayacak.
Biz hala pist alanının uzatılması, daha önce tıraşlanan tepedeki çalışmaların devam edip malzemenin ihtiyaç duyulan başka alanlara aktarılması, yeni ve modern bir terminal binasının biran önce yapılması konusunda hep kendimize zorluk çıkarıyoruz.
Kişileri ve olayları konuşuyoruz!
Fikirlere sıra gelmiyor!
*
Mesela Vali Mustafa Tutulmaz, cami açılışı için Zonguldak’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğrudan aktarmasaydı bugün Kilimli- Filyos arasındaki tünellerde çalışmalar kesinlikle başlamamış olacaktı.
Bakan Bey; “Ödenek yok” demeye devam edecekti!
Yalan mı?
Değil!
*
O nedenledir ki Filyos Limanı bitti, doğalgaz geliyor ama hala havalimanından doğrudan Filyos Limanı ve endüstri sahasına giden kara ve demir yolu ortada yok.
Onca kamyon ve iş makinesi dünyanın konuştuğu projeye Sazköy veya Filyos yolundan kıvrıla kıvrıla gitmek zorunda!
Baştan beri bu durumu Sayın Erdoğan’a doğrudan anlatsaydık çalışmalar çoktan bitmiş olacaktı.
Bu kardeşinizin yıllardan beri söylediği şey de bu.
“Gidin. Doğrusunu anlatın. Sayın Erdoğan sizi yemez” dedik.
Anlatamadık!
*
İşte şimdi havaalanı için yazdıklarım mesela.
Yine bazı tarım alanlarının korunması.
Çarpık bir kentleşme olmaması için bölgemizin geleceği düşünülerek; doğru, kararlı ve yaşanılabilir bir şehir planı.
Ve daha fazlası.
Geç kalıyoruz.
Geç kalıyoruz.
Geç kalıyoruz.
Geç kaldıkça da kaybediyoruz!
*
Sonuç olarak bölgede böylesine dev adımlar atılırken, koca şehrin, kurumların daha çok gündelik işler ve polemiklerle vakit geçirmesi, en kısa zaman dilimini bile en verimli şekilde değerlendirmek daha fazla çaba göstermemesi- gösterememesi bizleri üzüyor!
*
Bizim görevimiz bunları samimiyetle yazmak.
“Haklısın” demenizin ötesinde daha güçlü iş birliği için daha fazla performans görmek hepimizin isteği!
Siyasetinizi güçlendirmek, halkın gönlünde daha fazla yer edinmek ve kalıcı izler bırakmak istiyorsanız fırsat hep var!

Göbü Sahili’ne mendirek!
Zonguldak’ın en güzel yerlerinden biri Göbü Plajı.
Ancak dalgalı havalarda sorun büyük.
Göbü sakinlerinin yıllardan beri istediği ise küçük bir mendirek.
O zaman burası çok daha cazip bir bölge haline gelecek. 
Bu konuyu yeniden gündeme getirdiler.
Tünel inşaatlarından çıkan kayaların ve hafriyatın bu şekilde değerlendirilmesini istiyorlar.
Hızlı bir planlama ile mümkün mü?
Mümkün.
Geçtiğimiz hafta bir boğulma vakası için plaja gelen Zonguldak Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz’a bu durumu izah edememişler.
Hem Sayın Tutulmaz’a hem de bölge milletvekillerimize iletmiş olalım.