Bundan sonra yazılarımda dünyadan deneyimlediğim notlarımı, yaşadıklarımı, gördüklerimi de anlatmaya çalışacağım. Daha çok yaşadığımız kenti de güzel bir biçimde görmek için bir pencere aralamak niyetindeyim.

  • Gördüklerimizi Zonguldak’a entegre edebilir miyiz?
  • Zonguldak bunun neresinde?
  • Bu coğrafyayı daha iyi nasıl kullanabiliriz?

Bunları sormalıyız kendimize. Kıymetini bilmek zordur sürekli içinde olduğumuz yerlerin. Dışarıya özenirken aslında doğduğumuz toprakların ve bulunduğumuz coğrafyanın önemini oralara gitmeden göremezsiniz.

Kranjska Gora (Granska Gora)
Kransjka Gora; Slovenya’nın başkenti Ljublijana’ ya yaklaşık 90 dakika uzaklıkta.
Hayatımda en sevdiğim yerlerden biri (Zonguldak’ tan sonra) Slovenya, doğal güzellikleri ve bunları nasıl kullanacaklarını bilmeleri, sahip çıkmaları, “İşte şimdi burada olmak isterdim, insanın burada ömrü uzar” dedirten yerlerden.
Kransjka Gora’da; kışın kayak yapma imkânına sahipsiniz, güzel yanlarından biri köyün içine kadar pistler inmekte. Yazın doğa yürüyüşlerinden, dağ bisikletine kadar size pek çok doğa sporu yapma imkânı tanıyor.
İtalya ve Avusturya’ya yakın bir kasaba konumunda olması diğer ülkelere de kolaylıkla geçmenizi sağlıyor. Yazın en sıcak olduğu dönemlerde akşam kaz tüyü montunuzu giymenizin olası olduğu ve her an yanınızdan yağmurluğunuzu ayırmamanız gereken yerlerden biri.
Dünyadan uluslararası anlamda basketbol ve voleybol takımları bu bölgeye kondisyon kamplarına geliyorlar. Üstelik çok da büyük imkânlara sahip spor salonu olmasa da bunu başarabiliyorlar.
Bölge, Avrupa’da önemli ve güzel bir bölge. Ancak bunu önemli ve güzel kılan şeyler kesinlikle yapılan yatırımlar, doğayı güzel kullanmaları, her anlamda spor için kullanılır hale getirmiş olmaları.
Bölgenin önemli özelliği kış sporları ve doğa sporları için de uygun olması
Ancak bunu kullanışlı hale getiren bir zihniyet ve vizyon olmalı, yatırımlar yapılması gerekiyor.
*
Elinizdekilerin değerini bilmediğinizde sizin elinizde elmas olmasının önemi yoktur. Siz onu parlatmazsanız parlamaz.
Kranjska Gora, doğal güzelliği ve bunu yaratıcı kullanmaları. Yazın farklı, kışın farklı bir turizm yapısına odaklanarak kendi alternatiflerini iyi üreten bir kasaba.
Jülyen Alpleri’nden gelen kar suları sayesinde oluşturdukları yapay göl olan “Jasna Gölü” sayesinde yerli turistler yaz aylarında serinleme imkanı buluyor. Hafta sonları bölge çok canlı ve bir o kadar da doğa ve dağlar sayesinde sakin. Avrupalının acelesi yok sindirmeyi seviyor.
*
Türkiye’de göremeyeceğimiz bir örnek daha var. Birazda insana ve çevreye saygıyı düşündürüyor. Jasna gölünün kenarında kahve içebileceğiniz 1 mekan ve yemek yiyebileceğiniz bir mekan var. İkisinin arasında da yaklaşık 150 metre. Doğanın eşsiz sakinliği ve alp dağlarının manzarasına karşı oturup okumanız için kuş yuvası şeklinde yapılmış kitap rafları ve içlerinde kitaplar bulmanız mümkün. Sadece Slovence değil İngilizce kitaplar da bulunuyor.
Çevrenin, yolların, kasabanın temizliğinden bahsetmiyorum bile.
Bazı şeyler hayata bakış açımızla alakalı sanırım.