Bir
Zonguldak dışına giden insanların yüzlerini memleketlerine dönebilmeleri çok güzel bir gelişme. Mesele Türkiye’nin farklı noktalarından, dünyanın farklı ülkelerinden özlemle, hasretle bakabilmek değil sadece. 
Mesele gerçekten ana kucağına- baba ocağına vefa ile dönebilmek.
Siyasi, ekonomik ve sosyolojik sonuçlarını belki tek mantık içinde buluşturmak kolay olmayabilir.
Bazen nedenlerinde pek önemi yok.
Sonuç önemli.
*
İki
ZONSİAD Başkanı Nejdet Tıskaoğlu’nun Çaycuma OSB’ye yatırım yapmak istemesiyle yaşanan bazı tartışmaları takip etmişsinizdir.
Hatta, bazı çevrelerin Tıskaoğlu’nun ne yapmak istediğine değil ne dediğine odaklanmaları farklı algı operasyonlarına da neden oluyordu!
Tıskaoğlu, “Eve dönüş” projesi kapsamında Zonguldak’tan ayrılmış ve bugün imalat sektöründe iyi yerlere gelmiş isimlerin memleketlerine yatırım yapmalarının önemine dikkat çekmek istiyordu.
“Haydi, ben gidiyorum. Siz de gelin” 
Zonguldak’ın yıllardır beklediği ama olmasını beklemediği bir hayal gerçekleşiyordu.
Niyeti OSB emlakçılığı değildi!
Satın aldığı arazide hafriyat çalışmaları başlarken biran önce üretime başlatmak için tuttuğu boş fabrikaya makineleri kurdu.
*
Üç
Baksı Müzesi’ni bilir misiniz?
Bayburt'a 45 kilometre mesafedeki Bayraktar Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. 1500 metrekare sergileme salonu, konferans salonu, atölye, kütüphane, 30 kişilik konuk evinin bulunduğu toplam 30 bin metrekarelik alana kurulu müze adını, Bayraktar Köyü’nün eski adı olan Kırgız dilinde “şaman” anlamına gelen “Baksı”dan alıyor. Yıllar önce bu müzenin hikayesini yazıp, yüzünü şehrine, köyüne dönen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın hikayesini yazmış ve Zonguldak dışındaki Zonguldaklılara seslenmiştim.
*
Dört
Yüzünü Zonguldak’a dönen Zonguldaklılara ihtiyaç vardır.
Her alandan Zonguldaklılara.
Adam Vali olmuş ama Zonguldak’a aile ziyaretinden aile ziyaretine gelmiş, Vali olduğunu bile kimse anlamamış.
Adam Murat Boz gibi sanatçı olmuş şehrinin tanıtımı için imkanlarının zerresini kullanmamış.
Adam lafa gelince madenci çocuğu olmuş, İstanbul’a gitmiş, parayı bulmuş ama dönüp memleketinden 10 çocuğa bot- mont alamamış!
Adam Zonguldakspor sayesinde büyük futbolcu olmuş dönüp memleketinden üç futbolcunun önünü açmamış.
Adam ‘madenci çocuğuyum’ diyerek bürokrat olmuş, Zonguldaklı siyasetçilerin desteği ile yüksek makamlara, imkanlara kavuşmuş Ankara’dan Zonguldak’a misafir gibi gelmiş!
Örnek çok!
Hangi birini sayalım?
Zonguldak’ın sahipsizliğini, derdini dert edinen insanlarımız olmadı mı?
Elbette oldu.
Ama sonuca gidemediler.
*
Beş
Böyle zamanlarda bazı yakıştırmalar veya kulp takmalar olur.
Mesela Nejdet Tıskaoğlu ismi gündeme geldiği günden beri; “Onun niyeti siyaset yapmak” şeklinde mırıldananlar oluyor.
Öyle ki bu söylentiler asıl işin önüne geçebiliyor.
Keşke böyle isimler siyasete girse.
Toplumda karşılık bulan işler yapan, güven kazanan, toplum için, ülke için, Zonguldak için risk alan, istihdam yaratan, kurumları soymadan, insanları sömürmeden mücadele eden insanlar siyasete girse.
*
Altı
Tıskaoğlu meselesi sadece 300 kişinin çalışacağı bir fabrika çabası değil.
Fiilen 300 kişinin çalışacağı bir fabrika, 3 bin insanın geleceğinin yeniden şekillenmesi ve 300 bin Zonguldaklının Zonguldak’a dönebilme umudunun yeşermesi anlamına geliyor. Bizlere; Fiilen 300 kişinin çalışacağı bir fabrika, bizlere “Zonguldak’tan bir … olmaz” dedirten siyasetçilerin, bürokratların, belediye başkanlarının aksine 3 milyon umut anlamına geliyor.
Burada söz konusu olan küçük fabrika değil.
Böyle bakarsak diğer pek çok girişimcimize haksızlık olur.
Burada asıl sonuç eve dönüşün sosyal ve manevi gücü.
*
Yedi
Allah utandırmasın.
İnşallah Nejdet Bey bu yatırımla kalmaz hem kendisi hem de arkadaşları Zonguldak’a böylesi yatırımlara devam ederler.
Son çağrımız Zonguldak dışında farklı sektörlerde geniş imkanlara kavuşmuş herkesin yüzünü şehrine dönmesi!
Hiç olmasa bir çocuğun geleceğine katkı sunmaları.
Teşekkürler Nejdet Bey.