Zonguldak’ta son dönem gereksiz polemikler gündemi işgal ediyor.
Asıl işleri, asıl çözümleri ya konuşamıyoruz ya da asıl konular gündeme gelemiyor.
Uzun yıllardır hizmetler konusunda mağdur edilen Zonguldak’ta yeni başlangıçlar var.
Kişileri sevebiliriz, sevmeyebiliriz ama çaba, çalışma, mücadele varsa orada destek olmak gerekir.
Mesela Zonguldak Belediyesi ve TOKİ marifetiyle başlayan projeler var.
Belediyenin yeni kazanımları var.
İktidar partili olmanın avantajlarını görelim istiyoruz.
Daha hızlı, daha doğru çalışarak, Zonguldak kayıp zamanın bir kısmını telafi etsin istiyoruz.
Başkan Dr. Ömer Selim Alan yukarından aşağıya konuları sıralıyor.
Mücadele ediyor.
Kafa yoruyor.
Ama nedense şehir asıl projeleri değil, hiç konuşulmaması gerekenleri konuşuyor.
CHP kanadı da tam şeffaflık ve hizmet söz konusu olduğunda koşulsuz destek veriyor Alan’a.
Ama nedense yine de manşetlerde hizmet, yatırım, istihdam, gelecek, gençlerin geleceği, şehir turizmi değil; hiç konuşulmaması gereken sözler, haberler, polemikler dikkat çekiyor.
Burada basını tek taraflı sorumlu ilan etmek büyük hata olur!
Atanmışları, seçilmişleri tek taraflı hedef yapmak yanlış olur!
Şehir, dedikodu ile yönetildiği sürece hepimiz kaybettik!
Bu kafa ile yine kaybedeceğiz!

 

Mustafa Çağlayan meselesi!
Eski Milletvekili Hüseyin Özbakır ve İl Başkanı Zeki Tosun bir oldu Metin Karaduman merkez ilçe başkanlığından indirildi.
Hakkı yenildi.
Şimdi benzer durum Mustafa Çağlayan için yaşanıyor.
Tüm bunların temelinde güç savaşının dinamikleri var.
Her yeni oluşum sürecinde yaşanan acı gerçekler.
Karşılıklı hatalar.
Komplolar.
En başta söyledim.
Bunlar kişilere yeni konumlar, yeni siyasi ve ticari sahalar kazandırabilir ama Ak Parti’ye veya bir başka siyasi partide de yaşansa kimseye bir şey kazandırmaz.
Terazi koyup kimin kaç çektiğini hesaplayacak değiliz ama Mustafa Çağlayan varsa eksik ve hatalarıyla yüzleşerek de olsa bir gün Zonguldak siyasetinde çok daha etkin yerlere gelecek isimlerden biridir.

 

Özcan Ulupınar meselesi!
Ak Parti eski Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar’ı eleştiren yazımın ardından; “ne oldu da şimdi Atilla durdu durdu Özcan Ulupınar’a vurdu?” yorumları oluyor.
Evet Özcan Bey’e kızgınım ama bu bir durum tespitiydi.
Yani kişisel bir mesele değil, toplumsal bir durum ve siyasi sonucun tercümesiydi.
Kaldı ki eleştirilecek tek isim değildir Ulupınar.
TBMM Başkanlığı yapan Köksal Toptan, halen milletvekilimiz olan Polat Türkmen de kente siyasi anlamda hizmetleri olduğu kadar ihaneti olan siyasetçilerimiz. Ulupınar için pek çok defa yazdım. O yazıları hatırlayanlar olacaktır. Bizde hakaret yok, ima yok, aşağılama yok.
Çünkü Ulupınar, Zonguldak’ın ve Zonguldaklıların umuduydu.
Hakkını veremedi.
Halkı öpüp koklaması, canım, ciğerim, tatlım demesi, mecliste en fazla Zonguldaklıyı misafir eden olması önemli olabilir. Ama keşke onları yapan bir isim olmak yerine hizmetleri ile derin izler bırakan, kentin elini çok daha fazla güçlendiren, birleştiren bir isim olmayı başarsaydı.
İlk eleştirim seçildikten sonra Veysel Atasoy’u aratmayacağı yönündeki sözlerineydi.
Samimi tavsiyelerimizi paylaşmıştık.
Zaman geldi geçti o yazıdaki endişelerimiz haklı çıktı.
Durum bundan ibaret.
Mesaj aslında mevcut aktif siyasetçilerimize ve gelecekte siyaset yapacaklara.
Toplum olarak çok öpen, mavi boncuk dağıtan, çay ısmarlayan, mecliste yemek yediren vekillerimizi seviyor olabiliriz. Bunlar seçim kazanmak için yeterli olabilir  ama büyük işler için yemiyor!

 

Önce güven!
Sevgili dostlar.
En başta söyledik. hiçbir konuyu tek yönlü anlatmaya çalışarak sizleri yanıltma gibi bir çabamız olmayacak.
Samimi olacağız.
Net olacağız.
Bizim için en önemli unsur baştan beri bize güvenenlerin bu güvenlerini suistimal etmeden, bu güveni ve samimiyeti arayan yeni takipçilerimize, okurlarımıza ulaşmak.
İlkelerimiz
Hızlı ve doğru haber.
Samimi yayıncılık.
Şehre sahip çıkmak.
Kişi hak ve hürriyetlerine saygı.
Üretene tam destek.
Bizim en büyük sermayemiz bunlar.
Ortada ne gizli bir işadamı patron var ne de gizli ortak.
Mütevazı güzel bir kadromuz ve iyi niyetimize destek olan sizler varsınız.
Her güven ayrı bir sorumluluk yüklüyor.
Teşekkür ederiz.