Zonguldak, Cumhuriyet’in ilk şehri.
Zonguldak, Türkiye’nin ilk elektrik santralini kurarak, ülkemizin aydınlanmasında, sanayileşmesinde lokomotif olmuş bir kent.
Zonguldak, ülkemizi aydınlatmaya çalışırken binlerce işçisini şehit vermiş bir kent.
Son dönem sürekli olarak elektrik kesintilerinden bahsediyoruz.
Hepsi bir yana.
Söz konusu BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi ise orada durmak lazım.
Geçen yağan kar nedeniyle 4 gün elektrik veremediler.
Bu sefer de 4 gün geride kaldı.
Ve bu durumu iki defadır Z HABER olarak bizler gündeme getiriyoruz.
Jeneratörler ile sorunu çözmeye çalışıyorlar.
Jeneratörlerin başına bir hal gelse ki geçen sefer geldi o zaman yoğun bakım servislerinde kalan hastalarımızın çoğu mevta.
Olayı sorduk araştırdık.
BEDAŞ diyor ki; “Üniversite bize kendi hatlarını teslim etmedi. Devir etmek için para istedi. Biz de almadık. O nedenle paralel bir hat çekilmedi”
BEÜ diyor ki; “Bu hatları BEÜ kendisi çekti. Firma bu hattı kendi işi için de kullanacak. Ancak geçtiğimiz yaz yani altı ay önce bu hattın devri bedelsiz şekilde BEDAŞ’a verildi. Ama hiçbir çalışma yapmadılar”
Bunu konuşuyor olmak bile çok acı.
Sahipsizliğin böylesi.
O kadar yazıyoruz çiziyoruz kimse de çıkıp demiyor ki; 
“Gelin bakalım arkadaş. Kim bunun sorumlusu?” 

Bu kadar kesinti varken 
Milletvekillerimiz nerede?
Zonguldak’ta yaşanan elektrik kesintileriyle ilgili sanırım milletvekillerimize de çok sayıda şikayet gitti.
Vali Mustafa Tutulmaz sürekli olarak kurum yöneticileriyle görüşerek sorunun çözülmesi için uğraşırken milletvekillerimiz ne yaptı bilemiyoruz.
“İlgilenmediler” demiyorum sadece ilgilendiler ise bunu kamuoyu ile paylaşmadılar.
Şunu söyleyelim.
Zonguldak’ta yaşanan bu sıkıntıların tek sorumlusu BEDAŞ değil.
EPDK kontrolünde yapılan tüm yatırım planlamaları ve çalışmalarla ilgili yaşanan aksaklıklar aynı zamanda milletvekillerimizin sorumluluğunda.
Vatandaşlar haklı olarak böylesi işlerde iktidar partili milletvekillerini görmek istiyor.
Milletvekillerimizden elbette şov beklemiyoruz ama bu kadar sessiz kalmaları da doğru değil.
Kuruma gidip; 
“Selamünaleyküm arkadaş biz geldik. Anlatın bakalım ne oluyor. Bu halk bizlere yetki verdi. Halkımızı neden bu kadar mağdur ediyorsunuz?” demelerini beklerdik.
Üç günde sorunların düzelmesini beklemiyoruz ama şimdi kavga etmezsek seneye de aynı şeyleri yaşarız.

Gerçek neden 'buz yükü’ mü?
Başkent Elektrik yöneticileri diyor ki; 
“İletim hatları çekilirken bu bölgenin buz yükü hesaplaması 4 üzerinden 2 olarak belirlenmiştir. Ancak bu sefer sulu kar yağışı olduğu için buzlanma ve buz yükü oranı çok fazla oldu. İletim hatlarının buz yükü hesaplamalarının 4 üzerinden 4 olacak şekilde yenilenmesi için çalışmalar yapılacak. Yani Doğu ve Güneydoğu’da olduğu gibi”
Elektrik direklerinin temelsiz, mukavemet kalitesinin yetersiz olduğu yönündeki eleştirileri kabul etmiyorlar.
Tüm işlemlerin EPDK’nin denetim ve gözetiminde belirlenen standartlarda olduğunun altını çiziyorlar.
EPDK’nın bölgede çok acilen bağımsız bir denetim çalışması yapmasında fayda var.
Ha bu arada iletim hatlarında yapılacak yeniliğinde bizlere- sizlere fatura edileceğini bilmenizi isterim.

Kutluyoruz
Bu kar yağışında yaşanan aksaklıklara karşın Zonguldak çok daha organize hareket etti. Her kurum özveriyle çalıştı. BEDAŞ’ın arazi timi yoğun kar altında iletim hatlarına ulaşmaya çalışırken Özel İdare aldığı takviyelerin de desteği ile köylerin yollarını çok hızlı şekilde aştı.
AFAD, UMKE zaten hep mükemmel.
Belediyeler de yer yer tuzlama sorunları dışında çok daha verimli hareket etti. Zonguldak Belediyesi’nin bir önceki kar sonrası yaşanan sorunlardan dersler çıkardığını gördük.
Eksik olmasın.
Geçen sefer yağan kar yağmadı belki ama yine de doğru zamanlı çalışmaların olumlu yansımalarını gördük.
Tüm ekipleri kutluyoruz.
Özellikle arazide zor şartlarda çalışanları ayrıca alkışlıyoruz.

Milletvekili – iş adamı!
Bu şehri yıllardır dedikodular, çekişmeler, egolar, komplo teorileri ile yönettik.
İyi şeyler olmadı mı? Elbette oldu.
Ama çok daha mükemmel sonuçlar alacak hamleler yapabilecek güçlerimiz varken enerjimizi birbirimizi yok etmek için harcadık.
İşadamı Yusuf Günay’ın yeni yatırım için yer çağrısına Milletvekili Ahmet Çolakoğlu kulak vermiş.
Eskiden beri savunduğumuz şey; “Bu şehirde iş dünyası ve siyaset ayda bir, bir araya gelmeli” yönünde oldu.
Ama bunlar pek olmadı.
İş dünyası ve siyasetçilerimiz sık sık bir araya gelmeden kenetlenemez.
Hızlı çözüm üretemez.
Bürokratik engelleri kaldıramaz.
Derdini kimseye anlatamaz.
Son dönem istihdam adına güzel örnekleri konuşuyor olabilmek ne güzel.
Milletvekillerimizin geçmişten beri yapması gereken, istihdam sağlayabilecek insanları yeni yatırımlara teşvik edecek adımlar atmalarıydı.
Mecliste 300 kişiyle çay içmek için harcadığımız zamanın onda birini bir iş insanını yatırım yapabilmesi için bakanlıkları dolaştırmak için harcasak, o 300 kişiye ekmek verecek bir tekne açılmış olur.