Zonguldak Belediyesi’nin pek çok çalışması var.
Şehrin kayıp zamanlarının telafisinin de hızlı olması gerekiyor.
Geçtiğimiz günlerde işlerin yavaş ilerlediğini anlatan haberlerimiz oldu.
Ekipler, firmalar bir mahalleye giriyor ama oradan çıkamıyor.
Aynı yer beş defa açılıyor, 50 korkuluğu takmak bir ay sürebiliyor.
Bir dikey mazgalı betonlamak üç, basit bir çukuru kapatmak 2 gün sürebiliyor.
Böyle bir şey olamaz.
Hem belediye işçilerini hem de müteahhit firmaların ekiplerini izlerken biz yoruluyoruz.
Pratik olmaktan uzak, plansız manzaralar can sıkıyor.
Başkan gelince arı gibi vızıldayan çalışanlar, başkan olmadığında cırcır böceğine dönüyor!

Turizm ve başkanlar
Zonguldak’ın evladı Muhammet Cüntay Zonguldak’ta turizm adına sonuçlar olması için çaba harcıyor. Vali Mustafa Tutulmaz turizm adına yatırımları destekliyor.
O nedenle Üzülmez Kültür Vadisi içinde MAKZON projesinin yer almasına bence endişeyle bakıyor.
Turizm konusunda yapılabilecekler var.
Zonguldak 20 yılını iyi değerlendirebilseydi bugün, özellikle hafta sonları şehir gezmeye gelenleri görecektik.
Dün bir büyüğümüz hatırlattı.
“Turizm tartışmaları varken yıllardır Belediye Başkanlığı yapanlar nerede?” diye sordu.
Belediye Başkanlığını bina, imar, yol, kanalizasyon olarak görenlerin turizme kafa yoramaması normal.
Oysaki, Belediye Başkanları bu şehrin turizm politikasını birlikte yönetebilmeliydi.
Bu şehrin belediye başkanlarını, particiliği bırakıp bir araya gelip çay içmeye davet ediyorum.
Sizler dayanışma, birlik içinde bir araya gelip çay içmeye vakit ayıramıyor, ağabey kardeşlik yapamıyor, birbirinizin yüzüne bakamıyorsanız sorun halkta değil sizdedir! 
Siyasi üniformaları nedeniyle birbirinden bu kadar uzak duran sayın başkanlar, ancak cenazelerde konuşabilecek duruma geldiyse yazık bize!
Sorun zaten burada başlıyor!
Haksız mıyız Selim Başkan?
Haksız mıyız Bülent Başkan?
Haksız mıyız Halil Başkan?
Haksız mıyız Kamil Başkan?
Haksız mıyız Çetin Başkan?
Haksız mıyız Vedat Başkan?

Yeni Partiler!
Türk siyasetinde yeni kurulan siyasi partiler gelecek için umut olabilir mi?
İktidar şansları var mı?
Mesele hangi açıdan ve hangi beklentiyle baktığınızla sınırlı?
Türki’de siyasetin kaderini değiştiren liderler ve liderliktir.
Önce lider olabilecek özellikleriniz olacak?
Kimde var?
Ahmet Davutoğlu’nda mı?
Ali Babacan’da mı?
Muharrem İnce’de mi?
Kararlılık, ikna yeteneği liderliğin olmazsa olmazlarından.
Sakin sakin anlatmak da, bağıra çağıra konuşmak da liderlik için yeterli değil?

Muharrem İnce!
CHP’de istediğini bulamayınca yeni parti oluşumu için çalışan Muharrem İnce’nin hedefi ne olabilir?
Türkiye’nin Başbakanı olmak mı?
Hayali bu olabilir ama böyle bir şansı var mı?
Yok.
Kılıçdaroğlu ile yaşadığı görüş ayrılıklarının çoğunda haklı olabilir ama haklı olmak onu lider yapmak için yeterli bir özellik değil.
İnce de bizim Gürkan Gülay gibi ayağına sıkan biri oldu.
İnatla Muharrem İnce’ye sahip çıkmaya çalışanlar bazı şeyleri görmek istemese de durum bu.
İnce, yılların alışkanlığı gereği kendisini meclise atabilirse ona yeter.
Eğer gerçekten inandırıcı olabilseydi kendisine sahip çıktıkları için aforoz edilen Şerafettin Turpçu ile Rıza Yalçınkaya onun peşinde gitmeye devam ederdi.

Basına güven kalmadı!
Pek çok dost sohbetinde öneri ve görüşleri dinlemekten mutlu oluyoruz.
Eleştiriler de alıyoruz.
Kamuoyunun basına güveni konusunda çok büyük endişeleri var.
Haklılar.
O nedenle her haberin ardından başka bir pazarlığın olduğu sonucunu çıkarma kolaycılığı galiba işimize geliyor.
Basına güven kalmadı ama basına da çok ihtiyaç var.
Kurumların veya kişilerin sosyal medya hesaplarından paylaşımları bilgilendirme amaçlı olsa bile basının görevi bunların çok ötesinde.
Bu yola çıkarken ‘güven, adalet, şeffaflık ve samimiyet’i anayasamız kabul etmiştik.
Bu yoldan ayrılmayacağız.
Ama!
İyi niyetimizi ve samimiyetimizi sömürmeye kalkan dostlarımızı da üzmesini biliriz!

Kek Konseyi!
Zonguldak’ta onca olay oluyor ama Zonguldak Kek Konseyi Başkanımız sevgili dostumuz Yesari Sezgin’den ses yok.
Görev yaptığı TTK’da yaşadığı sorunlarla uğraşan Sezgin’in özünden- amacından uzaklaşan konseyin başını bırakması şehrimiz ve sivil inisiyatif için en doğrusu olacaktır.