Siz anlamazsınız.

Duyguların yakıcı doğallığıyla damarlarınızda dolaşmasını.

Hele büyük şehirlerde yaşayanlar hiç anlamazlar.

Oralarda insanlar birbirlerinin dertlerine yabancıdır.

Oralarda nefret sevgiden daha güçlü gelir.

Sokaklar kinle, nefretle, ölümle taşar.

Bir bakıştan cinayet doğar oralarda.

Yine de herkes aldırışsız yürür beton kaldırımlarında şehrin.

Parıltılı ışıkları yanıltır insanları.

Sahte gülümsemeleri aldatır.

Küçük sevgileri kandırır.

Oralarda bir çocuk açlıktan ölebilir.

Sokakta yürüyen bir kişi cinayete kurban gidebilir.

Belirsiz bir kurşun sizi bulabilir.

Ve insanlar bunları normal sayabilir oralarda.

Mezarlar kimsesizlerle, köşe başları tiryakilerle, caddeler aldırışsız insanlarla doludur.

Herkes birbirinin derdine yabancıdır büyük şehirlerde.

Anlarsınız ki, hayat oralarda bir başka akar.

Kimse bunun farkında bile olmaz.

Bütün ihtişamına rağmen içinde kötülüğü barındırır oralar.

Hayat ve ölümü yan yana taşır.

Sevgiyle nefreti,

Bir masum ile bir katili…

Köşeyi döndüğünüzde her şeyle karşılaşabilir,

Her şey ile yüzleşebilirsiniz.

Koyu bir karanlık gibi içine çeker sizi oralar.

Sokaklar kinle, nefretle, ölümle taşar.

Bir bakıştan cinayet doğar oralarda.

Bir sözden ölüm.

Her gün birileri hayatından olur,

Her gün birileri hastane köşelerinde durur,

Ve birileri her gün kızıl bir acıyla kaybolur oralarda.

Yine de herkes aldırışsız yürür beton kaldırımlarında şehrin…