Değerli okurlarım merhaba, bildiğiniz üzere eksiklikler, aksaklıklar bitmiyor. Yapılanlardan çok yapılmayan var bu şehirde. 
Yapılamayan!
Yaptırılmayan…
Herkesin dikkat çektiğinin ötesinde bir soruna değineceğim. Belki de daha önemli olan bir konuya, çocuklara!

Zonguldak Atatürk Anadolu Lisesi Basketbol takımı pandemiden 3 yıl üst üste il birincisi olarak Türkiye gruplarına gitmişti. 2 yıl da Türkiye Yarı Finaline kadar çıkmıştı. Gruplarda tek tük devlet okulları varmış. Ama iş Finallere gelince…
Varsa yoksa kulüp takımı, özel okul… Mesela bir öğrenci özel okul formasıyla sahaya çıktıktan sonraki hafta Eurolig’de forma giymiş. Bizim çocuklar nasıl mücadele ediyor peki? Yakında değineceğim.
Şehirler arası müsabakalardan biri de Zonguldak’ta düzenlenmiş, başka illerden birçok okul Zonguldak’a gelmiş. Beton sahada çalışarak 3 yıl il birincisi olan, hem şehrimizi hem hayatıma çok şey katan ZAAL’ı tanıtan sporcu kardeşlerime ve değerli hocalarıma teşekkür ediyorum. Peki, onlar kime teşekkür edecek? 
Beton sahada yaptıkları çalışmalar için kime teşekkür etmeliler?
Hemen hemen her branşta takım çıkararak, derece elde ettiklerinde birilerine teşekkür etmeleri gerekmez mi?
Oysa!
Bir spor salonu olsaydı okulun?
Vaktinde 1 milyon lira Milli Eğitim İl Müdürlüğü’ne aktarılmıştı. ZAAL’ın spor salonu yapılması için projeler bile çizilmiş, Tapu Kadastro ölçüm yapmıştı. Sonra bütçeye spor salonu için giren para birilerinin baskısıyla başka okul veya okulların tadilatına aktarılmamış mıydı? 
Devletimiz güçlüdür; peki, devletin beton sahalardan yarı finallere giden çocukları da o kadar güçlü müdür?
Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da ZAAL’lıydı. Spor salonu konusuna hassasiyet göstermişti. Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nden İl Özel İdaresi’ne görüşülen herkes salonun yapımına olumlu bakarken siyasi rantlar mı engel oldu, diye sormak istiyorum. 
Eğer öyleyse!
Çocukların ve şehrin gelişmesinden, başarısından daha mı önemliydi? 
ZAAL’ın başarısı basketbol takımından da ibaret değil. Hemen hemen her branşta takım çıkaran okulun dart ve bilardo takımları da dereceye sahip. 

SORUN SPOR SALONUNDAN İBARET DEĞİL!
Milli Eğitim Bakanlığı Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) ile Türkçe, matematik, fen bilimleri derslerine yönelik destekleme programları uygulanacağını duyurmuştu. Ancak pandemi sürecinde “resim,” “müzik” ve “beden eğitimi” dersleri bu kapsamdan çıkarıldı. 
Yani, özellikle ortaokullarda sanatsal ve sportif faaliyetlere yetenekli öğrenciler eğitim alamıyor. Daha doğrusu Milli Eğitim kapsamında desteklenmiyor. Dolayısıyla da alttan yetenekli sporcular yetişmiyor. 
DYK’ler başladı ancak “ders dışı(!)” faaliyetler hala dahil edilmedi. Hatta resim, müzik ve beden eğitimi DYK kapsamından kaldırıldı. 
Hemen hemen her afişte hareket etmeye, sporun önemine, sağlıklı yaşama vurgu yapılırken  çocuk sporcuların da göz ardı edilmesini üzülerek izliyoruz. 

Zümrelerden tepki!
Öğretmenler, branş branş zümre toplantıları yaparlar her eğitim öğretim yılında. Bu sene de beden eğitimi öğretmenlerinin Gençlik Spor Müdürlükleri bünyesinde düzenlenecek olan il, ilçe turnuvaları gibi müsabakalara başvurular başladı. Ancak bazı okulların bu turnuvalara katılmayı reddedecekleri ve okullar arası kendi turnuvalarını düzenleyecekleri iddia ediliyor.
Hatta iddia edilen bu tepkinin sadece Zonguldak’ta değil, birçok ilde dile geldiği konuşuluyor. 
Umarım, planlama hatalarından; yöneticilerin yanlışlarından ceza öğrencilere çıkmaz. 
Öğrenciler birlik olmayı, takım olmayı; mücadele etmeyi ve bu heyecanı yaşayabilir.