Amasra’ya termik santral yapmak isteyen Hattat Holding’in gerçek yüzünü anlatmak ve Amasra’daki kömür madenlerinin Çinli şirketlerin eline geçmesini önlemek için, Çinli şirketlere yazmış olduğu mektuplar hakkında termikçi Hattat şirketinin Amasra Belediyesi’ne ve Belediye Başkanı Recai Çakır’a 1 milyon liralık tazminat davası açmıştı.

Bartın Platformu bu tazminatın anlamsız olduğunu ve bu girişimin karşılığı olmayan bir girişim olduğunu 3 Mayıs 2021 tarihinde kamuoyu ile paylaşmıştı.

Aynı şirketin isteğiyle İçişleri Bakanlığı tarafından Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır hakkında bir inceleme başlatıldığı öğrenildi.

Bartın Platformu konu ile ilgili yazılı açıklama yayımlayarak şu ifadeleri kullandı:
“Kasım 2020’de Amasra Gömü köyündeki Hattat Holding’e ait tesislerde iktidar partisinin yerel yetkililerinin, Hattat Holding yöneticileri ve Çinlilerden oluşan birkaç kişiyle bir araya geldiklerinin açıklanması ve bunun ardından, Hattat Holding’in yeni bir Çinli ortak bulduğu, bu ortakla Amasra B sahasında kömür çıkaracağı, bunun için de 2000’e varacak sayıda işçi alacağı yönündeki haberlerin yayılmaya çalışıldığını görünce, bir araya gelinen Çinli grubun bir ortak olmaktan çok, Çin’de ortak aramaya yarayacak bir proje grubu olduğunu öğrenmiş ve ülkenin milli varlığı olan Amasra Taşkömürü işletmelerinin Çinlilere pazarlanmasının önünü kesmek ve buradaki kömür işletmeciliğinin “yerli ve milli” şekilde sürdürülmesi için Bartın Platformu olarak 24 Kasım 2020’de “‘Çinli Ortak’ Hikayelerine Karnımız Tok Amasra B Taşkömürü Sahası Hattat’tan geri alınmalı ve TTK tarafından İşletilmelidir” başlığını taşıyan bir açıklama yapmıştık.

Bu açıklamamızın yerel düzeyde kalmaması için Bartın Platformu olarak Çin’deki bu konuyla ilgilenebilecek şirketlere bir mektup gönderme kararı almıştık. Bu mektup platformumuzun eş sözcüsü Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’ın başkanı olduğu Amasra Belediyesi (Diğer eş sözcümüz Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’dır) tarafından Çin’deki birkaç şirkete Bartın Platformu adına gönderilmişti.

Çinli şirketlere gönderilen bu mektup, Hattat Holding’in 12 yıldır gerekli izni alamadığı termik santral sürecine son verileceğini anladığı için, Amasra B sahasında kömür çıkarma hakkı olan rödovans sözleşmesini Çinli şirketlere pazarlıyor olduğu öngörüsüyle yazılmıştır. Çünkü Çinli şirketler tüm dünyada ve daha önce Amasra’daki kuyuların açılmasında olduğu gibi sahip oldukları işlerde yerel emek gücünü yok saymakta ve işgücü olarak nerede olursa olsun Çinli işçileri kullanmaktadır. Zonguldak-Bartın yöresi onlarca yıldır taşkömürü madenciliğini bir geleneğe dönüştürmüş ve havzada yaşayanların en büyük geliri maden işçiliğinden sağlanmıştır. Bu aşamada madenlerin Çinlilerin eline geçmesi, bu madenlerde Türk işçilerin değil, Çinli işçilerin çalıştırılmasının önünü açacaktır. Zonguldak ve Bartın halkı bu madenlerin yabancılar tarafından çalıştırılmasına karşıdır. Bu madenlerin Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından işletilmesi sayesinde yöre insanımız daha çok sayıda ve daha güvenli şekilde iş sahibi olabilecektir. Amasra B sahasının Çinlilere devredilmesiyle madenlerde Çinli işçiler çalışmaya başlayacak ve yöre halkı daha da işsiz kalacaktır. Bartın ilinde yaşayan bizlerin, Çakır’ın ve Amasra Belediyesi’nin görevi yöre halkının emek gücüne sahip çıkmaktır. Bu nedenle Çinli şirketlerin ülkenin “yerli ve milli” bir varlığı olan taşkömürü işletmelerini ele geçirmesini önlemek için, bu mektubu yazmaya gerek görülmüştür. Şimdi bu mektup üzerinden Recai Çakır’ı yıpratmak ve susturmak için termikçi Hattat tarafından İçişleri Bakanlığı’nın devreye sokulmaya çalışılması, sermayenin kendi işini halletmek için her türlü akıl dışı yola başvurabileceğinin göstergesidir. Bu tür girişimlere daha önce de başvurmuş olan Hattat Holding boyunun ölçüsünü o zamanlar da almıştı. İçişleri Bakanlığı’nın Bartın ve Amasra halkının mücadelesinde Amasra’yı katletmek için elinden geleni arkasına koymayan termikçi Hattat’ı değil, Bartın-Amasra halkının iradesine kulak vermesini bekliyoruz.

Termikçi Hattat, ne Amasra Belediye başkanı Recai Çakır, ne diğer eş sözcümüz Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, ne de bu mücadelenin içinde olan Bartın Platformu gönüllülerini tehdit veya ihbar etmek suretiyle bir yere varabilecektir. Onlar üzerinden Bartın-Amasra halkının sürdürdüğü “Termiksiz Yaşam” ve “Amasra B Taşkömürü Sahası Türkiye Taşkömürü Kurumuna Devredilsin ve daha çok insanımız iş sahibi olsun” mücadelemizi engellemeye çalışanların çabaları boşa düşecektir."

Editör: TE Bilişim