Koronavirüs aşısıyla ilgili söylentiler sosyal medyanın  ve kamuoyunun en yaygın konusu haline geldi . 

Aşı karşıtlığının bilimsel temeli  
olmasa da komplo teorilerine 
her gün bir yenisi ekleniyor. 

DNA değişikliğinden  ,Mikro çipe 
Aşıda cenin hücresi kullanımından , Küresel sermaye rantına kadar
 “Aşı karşıtlığı” teorileri geniş bir 
yelpazede kendine yer  buluyor. 

Tartışmaların odağında Çin Aşısı var.

Yeri gelmişken; 
Dünya tarihinde Aşı uygulamalarının Çin’de  “Variolasyon” olarak tanımlanan ilkel aşılama ile başladığını,

1940 yılında Ülkemiz tarafından 
Çin’e kolera salgını için aşı gönderildiği 
bilgisini paylaşayım. 

Ülkemiz adına önemli bulduğum  
Aşının  serüvenine kısaca bir göz atalım.

Osmanlı  Döneminde 
1721 yılında aşı yapıldığına 
dair İngiltere kaynaklı belgeler var.

Dünyada ilk defa çiçek aşısı 
için kanun 1885 de Osmanlı’da 
çıkarılmış. 

1913 yılında tifo, veba , dizanteri 
ve kolera aşıları Türkiye’de ilk kez 
üretilerek uygulanmış . 

1927`de verem aşısı,
1931 yılından itibaren tetanoz 
ve difteri aşıları üretilmiş.

1940’lı yıllara kadar BCG,tifo, tifüs, difteri, kolera, boğmaca, tetanoz, kuduz aşıları seri olarak üretilmiş.

Ülkemizde hastalıkların yok olması ile 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlandırılmış. 

Kurtuluş savaşı yıllarında bile üretilmeye devam edilen aşılar maalesef  1997’de BCG aşı üretiminin kesilmesi ile sona ermiş.

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Aşı konusunda Dünyaya rol model olmuş uygulamalara imza atılmış. 

Bugün ise Dünyada olduğu gibi 
Türkiye'de de aşı kararsızlığı ve 
karşıtlığı  gündemde. 

Toplum sağlığı açısından hayati öneme sahip Aşıyla ilgili konununun uzmanı tıp ve bilim insanlarımızın görüşlerini siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Prof.Dr. Türkan Günay; 
“Aşı reddi” hem çocuklarımızı hem de yetişkinlerimizi aşı ile korunabilir hastalıklar açısından risk altında bırakmaktadır. 

Prof.Dr Osman Müftüoğlu;
Peki işin doğrusu ne? Yanıt tek cümleden ibaret .Aşısız olmaz arkadaş.

Prof.Dr. Canan Ağalar;
Enfeksiyon hastalıklarının binlerce yıllık geçmişine rağmen çok kısa bir geçmişe sahip olan aşılar ile dünyanın çoğu yerinde çocuk felci, kuduz, difteri, tetanos, boğmaca, kızamık, kabakulak gibi pek çok enfeksiyon hastalığı kontrol altına alınabilmiş ve çiçek hastalığı dünya genelinde ortadan kaldırılmıştır. 

Prof.Dr Mehmet Ceyhan;
Şu anda en güvenilir ve en etkili yol toplumu aşılayarak salgını sona erdirmek. Toplum aşılamayı önemli oranda reddederse bu amaca ulaşamayız.

Prof.Dr.Firdevs Aktaş;
Aşı hastalıktan korur, ilaç ise tedavi içindir. Ancak biz öncelikli olarak korumayı hedef alırız.

Prof.Dr.Aziz Sancar; 
Şimdi Türkiye'de olsaydım kuyruğa girer, Sağlık Bakanlığımızın temin ettiği aşıyı yaptırırdım.

Prof.Dr.Serap Şimşek Yavuz;
İnaktif virüs aşılarını influenzada çok rahatlıkla kullanıyoruz. Güvenli aşılardır bunlar.

Dr. Mehmet Öz;
Herkes değil ama yeterli kişi aşı olduğunda salgının hızı önemli ölçüde kesilecektir.

Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver; 
Aşıların güvenli olduğuna dair tüm bilimsel verilere rağmen, aşıların yan etkilerinin aşı reddinin bir numaralı mazereti olarak gösterildiği bir ortamda, aşılanmamanın etkilerinin neler olduğunun tartışılmaması şaşırtıcıdır. 

Prof. Dr. Ateş Kara;
Nüfusun yüzde 60'ını aşılarsak büyük başarı elde ederiz. Yüzde 90'ını aşılarsak artık durdurduk diyebiliriz. 

Prof. Dr.Özlenen Özkan;
Aşı çalışmaları bizim için çok önemli çünkü tek umudumuz aşı. Herhangi bir ilaç maalesef bunulamadı. Aşı çalışmalarının sonuçlarını merakla bekliyoruz.

Prof.Dr Çoşkun Usta;
Çin aşısı ölü bir aşı . Bu aşı bizim açımızdan daha güvenli bilinen sisteme daha yatkın. 

Bilim insanlarının ve Akademisyenlerin 
Aşı ile ilgili görüşleri böyle . 

Çin kökenli Sinovac Aşısının 
etkililik, güvenlilik ve kalitesi ile ilgili  
endişeleri gidermek başta Sağlık Bakanlığı yetkilerine ve Bilim insanlarımıza düşüyor. 

Böylesi hayati bir konuda 

Salgının sona ermesinde Aşılamanın kuşkusuz çok büyük önemi var. 

Aşı karşıtlığını minimize etmek için Şeffaflık önemli. 

Kalın Sağlıcakla. 

Haftanın Sözü :
İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir, bilgisizliktir, yanlışlıktır.
Mustafa Kemal ATATÜRK