ZONSİAD Başkanı Nejdet Tıskaoğlu’nun öncülüğünde başlatılan adımlar çok önemliydi.
“Eve dönüş projesi”
Tıskaoğlu, kendi firması ile çok hızlı bir şekilde Çaycuma’da istihdama başlayan bir isim oldu.
Şimdi başka isimleri getirmeye çalışıyor.
*
Şehrin tüm çevrelerinin yıllardır özlemini çektiğimiz bu niyete sahip çıkması önemli.
Çok ilginçtir şu an 80 kişi ile çalışmaya başlayan fabrikada çalışmak için Bursa, Çorlu, Manisa, Ankara, İstanbul gibi illerden pek çok vatandaş başvuru yapıyor.
Kısaca ‘eve dönüş’ sadece girişimci olarak risk alan isimlerin değil, çalışmak için gurbetlere gitmek zorunda kalanların da umudu olmuş.
*
Bir haberimizin altında gelen yorum aynen şöyle;
“İstanbul'dayım. Surtel koblo elemanıyım. İşyerim kapandığı için ayrılmak zorunda kaldım. Aslen Zonguldak Devrekliyim. 13 yıl boyunca Surtel kabloda çalıştım. Tecrübem var. Kesitler extruder ustasıyım. Adım Hüseyin. Yaşım 37. Devrek’e taşınabilirim. Kendi memleketimde mesleğime devam etmek isterim. Telefon 0543 504 0998”
*
Tıskaoğlu,  Arçelik firması ile çalışan bir isim.
Filyos endüstri sahası içinde böylesi firmalara ihtiyaç var aslında.
İstihdam kapasitesi büyük firmalar gelmeli.
Şu ana kadar Arçelik veya benzeri bir fabrikanın başvurusu yok.
Tıskaoğlu’nun bu konuda Arçelik’e bir teklif götürme hazırlığında olduğunu öğrendik.
Üretim bantlarından birinin bölgeye gelmesi çok şey katacaktır.
Arçelik’in Filyos endüstri sahasında olması firma için de çok büyük avantaj sağlayacaktır. Bu durumun firmaya anlatılmasıi doğru anlatılması gerekir. 
Yoksa Filyos istihdam kapasitesi düşük firmalarla dolacak gibi.
*
Asıl mesele bunlar dostlar.
Ortak akıl, böyle durumlarda daha fazla dayanışmayı, kenetlenmeyi, çabalamayı koşullar.
Bölgeye temiz çalışan, çevreci ve istihdam kapasitesi yüksek firmalar getirmek zorundayız.
Arçelik fikrine sahip çıkarak süreci hızlandırmak zorundayız.

Osman Ak’ın kulakları çınlasın!
Haber şöyle;
“FETÖ evinde ‘Ablalık’ yaptığını anlatan hakim adayı ‘Tanık’ yapıldı. Sonra hakim olarak atandı, şimdi Ağır Ceza Mahkemesinde görevli”
Bu olay duyduğumuz, tanık olduğumuz yüzlerce örnekten sadece biri.
Kimsenin günahını almayalım bu kişi gerçekten ‘dönmüş’ olabilir.
Ama şunu da unutmamak lazım FETÖ başarılı olamayınca dönen dönekler ilk fırsatta tekrar dönecektir.
Bu nedenle dönenenlerin, itirafçı olanların ve hiçbir şey olmamış gibi ödüllendirilenlerin ne zaman döndükleri önemli.
Mesela Zonguldak ve Ereğli’de itirafçı olan veya somut deliller karartıldığı için, saklandığı için paçayı son anda kurtaran veya kurtarılan bazı isimlerin ilk fırsatta Gülen’in tetikçisi olacaklarından şüphemiz yok.
Küçük örnekler önemsenmeyebilir.
Ama o küçük örneklerin bu cesareti nereden aldıkları önemli!
Devletin başına çorap ören veya örmeye çalışanlarla bir olma potansiyeli olan bazı isimlerin iktidar veya FETÖ karşıtları ile hesaplaşacakları günü bekledikleri biliniyor.
Eski Emniyet Müdürü Osman Ak’ın kulakları çınlasın!

Balık yasağı genişletilmeli!
Türkiye kontrolsüz balık avcılığının önüne geçmek için çok doğru ve önemli bir karar aldı.
Hamsi avını yasakladı.
Dün itibariyle yasaklar uzatıldı.
Karadeniz’de Türkiye karasuları dışında kalan bölgelerde avlanan Türk tekneleri yine bildiğini okuyor.
Aynı uygulamalar tüm Karadeniz ülkeleri olarak birlikte yapılmalı.
Bazıları ise balıkçıların katliamlarını saklamak için yunus sayısının azaltılmasını ve öldürülmeleri gerektiğini söylüyor.
Bilimsel veriler ne diyor?
Böyle bir gerekçe olabilir mi?
Sonuç olarak hamsi kavağa çıkmadan sofralara gidiyordu.
Aynı uygulamalar dönemsel olarak diğer balık nesilleri için de mutlaka yapılmalı!